SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

HACC BAHSİ

<< 1364 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

461 - (1364) وحدثنا إسحاق بن إبراهيم وعبد بن حميد. جميعا عن العقدي. قال عبد: أخبرنا عبدالملك بن عمرو. حدثنا عبدالله بن جعفر عن إسماعيل بن محمد، عن عامر بن سعد ؛ أن سعدا ركب إلى قصره بالعقيق. فوجد عبدا يقطع شجرا أو يخبطه. فسلبه. فلما رجع سعد، جاءه أهل العبد فكلموه أن يرد على غلامهم، أو عليهم، ما أخذ من غلامهم فقال: معاذ الله ! أن أرد شيئا نفلنيه رسول الله صلى الله عليه وسلم. وأبى أن يرد عليهم.

 

[ش (أو يخبطه) الخبط جاء هنا عديلا للقطع، فيراد به معناه الأصلي، وهو إسقاط الورق. (فسلبه) أي أخذ ما عليه ما عدا الساتر لعورته، زجرا له عن العودة لمثله. (نفلنيه) التنفيل إعطاء النفل. أي أعطانيه زيادة على نصيبي من قسمة الغنيمة].

 

{461}

Bize İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd hep birden Akadi'den rivayet ettiler. Abd dediki: Bize Abdülmelik b. Amr haber verdi. (Dediki): Bize Abdullah b. Ca'fer, İsmail b. Muhammed'den, o da Âmir b. Sa'd'dan naklen rivayet etti ki,

 

Sa'd (hayvanına) binerek Akîk'daki köşküne gitmiş. (Orada) Ağaç kesen yahut yapraklarını silken bir köle bulmuş ve köleyi soymuş. Sa'd döndüğü vakit kölenin sahipleri gelerek kölelerinden aldığı şeyleri ona yahut kendilerine iade etmesi hususunda kendisiyle konuşmuşlar. Sa'd:

 

«Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bana ganimetten ziyâde olarak ihsan buyurduğu bir şeyi geri çevirmekten Allah'a sığınırım» diyerek aldığı şeyleri onlara iade etmekten çekinmiş.

 

 

İzah:

Hz. Sa'd'in köleyi soyması bir daha böyle iş yapmasın diyedir. Kölenin üzerindeki elbiseyi almış, yalnız avret mahallini örtecek mikdârını bırakmıştır.

 

Nevevî'nin beyânına göre bu hadîs İmam Şâfiî'nin eski kavline delildir. Bu kavle göre Medine'nin hareminde avlanan veya ağaç kesen kimsenin üzerindeki eşyası alınır. Hz. Sa'd b. Ebî Vakkas (Radiyallahu anh) ile Ashâb-ı Kiram'dan bir cemaatın kavilleri de budur. Fakat Kaadî İyad sahabeden sonra buna yalnız İmam Şafiî'nin eski mezhebinde iken kaail olduğunu ve bütün şehirler ulemâsına muhalefet ettiğini söylemiştir. Nevevî, İmam Şafiî'yi müdâfaa sadedinde şunları söylemiştir: «Sünnet İmam Şafiî ile beraber olunca onun bütün ulemâya muhalefeti zarar etmez. Muhtar olan. kavil Şafiî 'nin bu eski kavlidir. Çünkü bu bâbda hadîs sabit olmuş, sahabe de bu hadîs mucibince amel etmişlerdir. Hadîsi def edecek bir delil sabit olmamıştır. Ulemâmız diyor ki: İmam Şafiî'nin eski kavli ile amel edersek ödetmenin keyfiyeti hususunda iki suret vardır. Birinci surete göre av, kesilen ağaç ve ot Mekke 'nin hareminde olduğu gibi ödettirilir. Esah olan kavle göre avcının, ağaç ve ot kesen kimsenin eşyası soyulur. Bu takdirde soyulacak eşyadan murâd ne olduğu hususunda iki kavil vardır. Birinci kavle göre yalnız elbisesi alınır. Esah olan ve cumhurun kat'iyyetle ele aldıkları ikinci kavle göre burada alınacaklı şeyler küffârdan öldürülen bir kimsenin üzerinden alınan şeyler gibidir. Binâenaleyh atı, silâhı ve nafakası hep alınır.

 

Alınan şeylerin nereye sarfedileceği hususunda ulemâmızdan üç kavil rivayet olunur. Bunların esah olanına göre alınan şeyler alanın mülkü olur. Hz. Sa'd hadîsine muvafık olan da budur, İkinci kavle göre alınan şeyler Medîne'nin fukarâsına; üçüncü kavle göre beyt'ül-mâl'e verilir. Haremde cinayet işleyen kimse soyulurken avret mahallini örtecek mikdârı müstesna olmak üzere üzerinde bulunan bütün eşyası alınır. Hattâ bâzıları avret mahallini örten elbisesinin dahî alınacağını söylemişlerdir. Ulemâmız avı öldürsün öldürmesin mücerred avlanmakla bir kimsenin soyulacağına kaail olmuşlardır.»